3.18.2008

verem

verem tüberküloz enfeksiyon

Bulaşıcı hastalıklar içinde en ciddi olanıdır. Sinsi bir gelişme gösterdiğinden, geç farkedilir.

Erken teşhis edildiği takdirde teda­visi zor değildir. Özellikle sık hastalanan, vücut dirençleri düşük kimselerde, alkol ve uyuşturucu kullananlarda, gece eğlenceleri­ne düşkünlükten uykusuz kalanlarda, yeterli beslenemeyenlerde, güneşten ve temiz havadan mahrum yerlerde çalışanlarda vere­me yakalanma riski oldukça yüksektir.



Keza, zayıf bünyeli ve asabi gençlerde -bilhassa kızlarda- bu hastahğa sık rastlanmaktadır. Tabiatta birçok tüberküloz basili bulunmakla beraber, bunlardan yalnız iki tanesi insanda hastalık yapabilmektedir.

Tüberküloz hastalığı, belirtilerine göre, üç devrede incelenir.
Birinci Devre
Tüberküloz basilleri girdikleri yerde küçük ve grimsi düğüm­cükler şeklinde iltihap oluştururlar. Bu iltihap düğümlerine "tü­berkül" adı verilmektedir.

Gelişen iltihap düğümleri birleşerek daha geniş bir yer kap­larlar.
İ
lk yerleştikleri alanda iltihap düğümleri meydana getirdik­ten sonra, basiller odak noktalarından çıkarak lenf damarları yo­luyla lenf boğumlarına yerleşirler. Lenf boğumlarında da iltihap düğümleri meydana geldikten sonra birinci devre sona ermiş olur.

Belirtileri
İltihap düğümleri teşekkül ederken hastada genel bir yor­gunluk, iştahsızlık, vücut ateşinde 38 dereceye kadar yükselme, sırt ağrıları ve öksürük görülür.

DİKKAT: Bu belirtiler "soğuk algınlığı" zannedilerek ciddiye alınmadığı takdirde; daha tehlikeli olan "ikinci devre" baş göste­rir.

Ne Yapmalı?
Hassas ve zayıf bünyeliler bu tür belirtilerle karşılaştıkları zaman mutlaka bir doktora görünerek röntgen filmi çektirmelidir­ler. Zira, iltihap düğümleri (tüberküller) sadece röntgen filminde belli olurlar.

İkinci Devre
Birinci devrede hastahk ciddiye ahnmadığı ve gerekli tedavi üygulanmadığı takdirde, vücut direncinin iyice düştüğü bir za­manda tüberküloz basilleri yerleştikleri bölgeyi ve lenf boğumla­rını terkederek bütün vücuda yayılırlar. Kan damarları ve lenf ka­nalları yoluyla deri, kemik, eklemler, böbrekler, bağırsaklar, göz­ler, beyin zarı gibi hassas bölgelere yerleşirler.

Belirtileri birinci devredekine benzer şekilde kendisini gösterir.
Vücut direncinin gücüne bağlı olarak iltihap düğümleri ya iyi­leşip kireçlenerek mevzi kalırlar ya da vücudu sarmaya devam ederek en tehlikeli olan üçüncü devreyi başlatırlar.

Üçüncü Devre
• Grip ya da bronşiti andıran belirtilerle başlar.

• Yorgunluk, akşamları yükselen hafif ateş ve balgamlı öksü­rükle devam eder.

• Halsizlik, iştahsızhk, kilo kaybı, gece terlemeleri üçüncü dev­renin başladığını belli eden kesin işaretlerdir.

• Balgamlı öksürük, tüberküllerin akciğerlere geçtiğini göste­rir. Bir ila otuz milim genişliğinde akciğerlerin köprücük kemiği altında kalan bölgesine yerleşen iltihaph basil düğümleri, bilaha­re birleşerek daha geniş alanlara yayılırlar.

• Tüberküloz basilleri genellikle tek akciğerde yerleşirler. An­cak üçüncü devrenin ilerlemesi halinde diğer akciğere de geçiş ya­parak burayı da işgal ederler.

DİKKAT: Hastanın balgamlı öksürükleri başladzğı zaman tü­berküloz bulaşıcılık özelliği kazanır. Tüberküloza yakalandığı an­laşılan hasta mutlaka hastahane tedavisi görmeli, eşi ve çocukla­rı ile aynı odada yatmamalıdır.

Ne Yapmalı?
• Çocuklarınıza daha birinci yaşında iken, hatta doktor uygun gördüğü takdirde ilk aylarda, verem (BCG) aşısı yaptırınız.

• Ilk belirtileri görülür görülmez hastahaneye gidip röntgen fil­mi çektiriniz ve "tüberkül deneyi" yaptırınız.

• Deneyde sonuç ne­gatif çıktığı ve filimde tüberkül varlığı tesbit edildiği takdirde; ,doktor sizi yatıracak 4 ila 9 ay müddetle tedavi edecektir.

• Hastahane tedavisinden sonra sadece tehlikeli dönem atla­tılmiş olacağından; tüberküloz basillerinin vücuttan tamamen atı­labilmesi için tedavinin evde devam etmesi gerekecektir. İki yıl müddetle ilâç ve sağlıklı bir beslenme uygulandığı takdirde vücu­da yerleşmiş olan basiller tamamen etkisiz hale getirilir.

• Hastalık tekrarlamaz.

• Ev tedavisi devam ederken, hasta sık sık temiz havaya çık­malı; ruh sağlığı ve mörali yerinde olmalıdır.